TMMOB Maden Mühendisleri Odası

UMREK HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

UMREK HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜ YOKETMEYE KARARLI

SON DÜZENLEME İLE DİPLOMALARIMIZ VE MESLEKİ DENEYİMLERİMİZ YOK SAYILIYOR BİNLERCE MÜHENDİS İŞSİZLİĞE MAHKUM EDİLİYOR!!!

Bir torba yasa içinde daha önce Maden Kanunu`na ilave edilmiş bir ek madde ile yasalaşan "Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu" kurulmasıyla ilgili yönetmelik 26 Temmuz 2017 tarihinde Resmi Gazete `de yayınlanmıştır.

"ULUSAL MADEN KAYNAK VE REZERV RAPORLAMA KOMİSYONU HAKKINDA YÖNETMELİĞİN" amacı, madenlerin aranması, araştırılması ve üretilmesi ile ilgili açık, güvenilir, uygulanabilir kaynak ve rezerv bilgilerini oluşturmak, bunlarla ilgili raporlama standartlarını ve kriterleri belirlemek, yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişilerde aranan nitelikleri belirlemek, bunlara eğitim vermek, sertifikalandırmak, sicil ve sicil kayıtlarını tutmak, denetlemek amacıyla kurulan UMREK`in teşkili, yönetimi, görevleri, çalışma esasları ile üyelerin atanmasında aranan nitelikler ilgili usul ve esasları düzenlemek olarak belirtilmiştir.

TMMOB`ne bağlı Jeoloji ve Maden Mühendisleri Odaları olarak, söz konusu komisyonun kurulmasına yönelik yasa tasarısının TBMM gündemine geldiği andan itibaren girişimlerde bulunulmuş, ortak basın açıklaması ile bu tasarının yaratacağı olumsuzluklar kamuoyu ve üyelerimizin bilgisine sunularak tasarının geri çekilmesi için yoğun çaba gösterilmiştir.  Ancak, eleştiri ve önerilere önem vermeyen çoğunlukçu yönetim anlayışı burada da ortaya çıkmış ve madde TBMM`de yasalaşmıştır.

Bu düzenleme, her çıkardığı yasa veya yönetmelik ile madencilik alanındaki sorunları çözmek bir yana yeni sorunlar yaratan, madenciliğin gelişmesine engel olan, hatta madenciliği yok eden siyasi iktidarın ve bürokratlarının beceriksizliğine yeni bir örnek oluşturmuştur.

Madencilik sektörünün en temel mühendislik disiplinlerinin Anayasal meslek örgütleri olan konusunda uzman Meslek Odaları olarak, "ULUSAL MADEN KAYNAK VE REZERV RAPORLAMA KOMİSYONU HAKKINDA YÖNETMELİK" in hazırlık aşamalarında görüşlerimiz yapılan toplantı ve çalıştaylarda yönetmeliği hazırlayan ETKB ve MİGEM yöneticilerine iletilmiş ve önerilerimiz paylaşılmıştır.  Ancak, Anayasal kuruluş olan Odalarımızın yok sayıldığı bu yönetmeliğe ilişkin görüşlerimizin dikkate alınmadığını bir kez daha kamuoyu ve meslek camialarımızla paylaşmayı bir görev biliyoruz.

Bu yönetmelik ile; biçim, nitelik ve nicelik olarak muhtemel ekonomik beklentileri karşılayacak katı, sıvı ve gaz birikimleri ifade eden kaynak ile bu kaynağın, boyutları ve tenörü/kalitesi belirlenmiş ve günün şartlarında ekonomik olarak üretilebilir ve işlenebilir kısmı olan rezervlerin raporlama standartları ve kriterleri ile bu raporları hazırlayabilecek yetkin kişi kişiler, kurulan bir komisyon tarafından belirlenecektir.

Bu uygulama ile;

  • Maden Kanunu`na daha önce eklenmiş olan "Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler" ile UMREK Komisyonuna ilişkin düzenlemeler muhalefet partileri tarafından Anayasa`ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi taşınmış iken; Anayasa Mahkemesi`ne yapılmış olan başvurunun sonucunu beklemeksizin aynı içerikte yapılan bu düzenleme hukuk devletinin temel ilkelerine aykırılık oluşturmaktadır.

  • Ülkemizdeki mühendislik fakültelerinin maden ve jeoloji mühendisliği bölümlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora programlarını tamamlayarak 3458 sayılı mühendislik kanunu uyarınca almış oldukları diplomalar ile mühendislik yapmaya hak kazanmış olan mühendislerimiz yetersiz olarak değerlendirilecek, madencilik alanında kaynak ve rezerv raporu hazırlayıp imzalayamayacaklardır.

  • Mühendislerimiz; tamamı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından atanacak içerisinde meslek örgütleri ve yüksek öğretim kurumundan bir tek temsilcinin olmadığı komisyon üyeleri tarafından, üniversite diploması sahibi olmanın ötesinde ayrıca 5, 10 veya 15 yıl gibi belirlenecek sürelerde madenciliğin aynı alanında çalışmış olma, açılacak olan ücretli kurs ve sınavlarda başarılı olma gibi hukuksuz olarak ikinci bir kez yetkilendirilmek suretiyle bu raporları hazırlayabileceklerdir.

Bu düzenleme ile, Üniversite eğitiminin sağlayamadığı yetkinliğin, verilecek kısa süreli eğitimlerle sağlanacağı öngörülmektedir. Günümüz koşullarında, deneyimsizliğin tüm hizmet kusurlarının tek nedeni olmadığı, piyasa koşulları ve daha fazla kar elde etme anlayışının ve eksik, yetersiz kamusal denetimin asıl olarak olumsuz sonuçların nedeni olduğu bilinmektedir.

Diğer taraftan, yabancı mühendislerin çalışma koşullarına hiçbir kısıt getirilmez iken, kendi mühendislerimizin önemli bir kısmı niteliksiz ve yetersiz olarak sınıflandırılacaktır. Çok sınırlı sayıda mühendisin bu işleri yapmaya yetkili kılınması sonucunda seçkin! mühendislik ortaya çıkarılacak; yetersiz olarak sıfatlandırılmış önemli sayıdaki mühendis madencilik sektörünün dışına atılarak işsiz kalacak ya da bu az sayıda seçkin ve yetkin mühendisin hizmetine sunulacaktır.

Bu uygulama sonucunda, eğitim öğretim alt yapısı ve kadroları yeterli olmayan üniversitelerde, eşit koşullarda eğitim şansı olmayan ve ancak kendilerine sunulan imkânlarla mühendis unvanını alabilen genç mühendisler bu unvanı da kullanamaz hale gelecektir. Bu ayıklama, var olan eşitsizliği daha da derinleştirerek, doğumundan itibaren eşitsiz koşullarda yaşam mücadelesi vermek zorunda olan genç mühendislerin, eğitimini aldıkları meslek alanından da dışlanmasına neden olacak ve yaşam mücadelesinde umutsuz bırakılmasına yol açacaktır.

Bu düzenleme ile, mühendislik hizmetlerinde kamu denetimi de yok edilmiş olacaktır. Yetkin mühendis olarak belgelendirilerek tecrübe ve yetkinliğe sahip olduğu varsayılan kişilerin her yaptığı iş ve hazırladığı her rapor doğru kabul edilerek işin ve hizmetin yerinde denetim ve kontrolü ciddi zafiyete uğrayacaktır.

Bütün bu temel olumsuzluklarının yanında bu yönetmelik bir dizi önemli yanlışı ve eksikliği de içinde barındırmaktadır.

  • Dünyada kurulan UMREK benzeri "JORC, PERC, SAMREC, CRİSCO" gibi kurumlar "idareden bağımsız kuruluşlar" şeklinde örgütlenmişken, bu düzenleme ile kurulacak komisyon, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının seçtiği ve atadığı kişilerden oluşacak, başkanını Bakan belirleyecek, sekretaryası ise kamu adına madencilik faaliyetlerine ilişik her türlü ruhsat, izin, denetim ve düzenleme yapma yetkisi verilen MİGEM tarafından yürütülecektir.  Bu haliyle kurulacak komisyonun siyasi iktidardan ve idareden bağımsız olmayacağı çok açıktır.

  • Kurulacak ve kısa adı UMREK olan komisyon, MİGEM ve MTA Genel Müdürlüklerinden birer üye, BDDK ve TBB tarafından önerilecek birer aday arasından seçilecek bir üye, SPK ve BİST tarafından önerilecek birer aday arasından seçilecek bir üye, Maden, Jeoloji, Jeofizik, Harita, Metalürji mühendisi olup MİGEM`de oluşturulan komiteye başvuru yapanlardan komite tarafından önerilecek meslek odasına kayıtlı dört aday arasından seçilecek iki üye, TOBB tarafından önerilecek iki aday arasından seçilecek bir üye olmak üzere Bakanın seçtiği ve atadığı toplam yedi üyeden oluşacaktır.  Siyasi iktidarın objektiflikten, hukuksal gereklilikten uzak;  dar, sığ ve taraflı bakışı Komisyon oluşumunda da ortaya çıkmakta; sermaye/piyasa kuruluşlarının bu komisyonda yer alması sağlanırken Anayasanın 135. Maddesinde tanımlanmış olan, kuruluş kanunu bulunan 550 bin üyeli TMMOB`nin uzman odalarının bu komisyonun bilinçli olarak dışında tutulmakta, adının zikredilmesinden dahi korkulmaktadır.

  • Siyasi iktidara ve idareye bağlı olarak çalışacak UMREK komisyonun bağımsız karar alabilmesi olanaklı olamayacağı gibi, bu kuruluş tarafından yetkilendirilen mühendisler tarafından hazırlanan raporların uluslararası norm ve standartlara uygun olarak hazırlandığını, bu kuruluşun JORC, PERC, SAMREC veya CRİSCO gibi idareden ve siyasi iktidardan bağımsız uluslararası kuruluşlara üye olması mümkün olamayacağı gibi, siyasi iktidara ve idare bağlı kuruluş tarafından yetkilendirilen mühendisler tarafından hazırlanacak kaynak ve rezerv raporlarının uluslararası borsa ve bankalar tarafından da dikkate alınmayacağı aşikardır.

  • Tüm dünyada mühendislerin uzman/yetkinlikleri ilgili meslek örgütleri tarafından belirlenirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dünya bilim ve mühendislik camiasına geçecek bir buluş yaparak, SPK, BDDK, BİST, TOBB gibi sermaye, banka, borsa ve esnaf örgütü temsilcilerinden oluşacak bir komisyon vasıtasıyla Jeoloji, Maden, Jeofizik, Harita, Metalürji mühendislerinin kendi uzmanlık alanlarında yetkin/uzman olduklarına karar verecektir. Milli Eğitim müfredatında "cihat" devriminden sonra, mühendislerin yetkinlik/uzmanlıkları da "ense traşına" bakılarak konunun uzmanı olmayan esnaf ve sermaye örgütlerinin temsilcileri tarafından verilecektir 

    Sonuç olarak;

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın Maden Kanunun da yapılan değişiklikler gereği çıkarılması gerekli yönetmelikleri iki yılı aşkın süredir çıkaramadığı ve bu sebeple sektörü ve üyelerimizi mağdur eden uygulamalar ortada dururken, bu düzenlemenin öncelikle gündeme taşınması anlaşılır değildir. 

    2012 yılında çıkarılan Başbakanlık Genelgesi ile 2010 yılında 31.000 olan arama ruhsat sayısı 2016 yılında 1960 adede düşürülerek cendere içine alınan madencilik sektöründe geçen 5 yıllık süre içerisinde %35 oranında küçülme yaşanırken, düşen emtia fiyatlarının da etkisiyle  her gün işletmelerin kapandığı, binlerce mühendis ve işçinin işsiz kaldığı bir dönemde, üretim ekonomisine dayalı sektörel çözümler üretmek yerine, var olan işsizliği daha da artıracak bu düzenleme kabul edilemez niteliktedir. 

    Bu yönetmelikle getirilen düzenlemenin gerçekte uzmanlık ve ileri düzeyde bilgilenmeyi sağlayacak ve kaliteyi arttıracak hiçbir yanı bulunmamakta; bu uygulama tam tersine mühendislik hizmetlerinin daha acımasız koşullarda daha kalitesiz gerçekleştirilmesine yol açacak niteliktedir. 

    Biz madencilik alanında faaliyet gösteren Jeoloji, Jeofizik ve Maden Mühendisleri Odaları olarak;  

    Madencilikte mevcut sorunların kaynağına inmeyen, mühendisler arasında kastlaşma oluşturan yetkin mühendis uygulamasını getirerek genç meslektaşlarımızı işsiz bırakacak olan, yandaş medyanın tabiri ile meslek odalarına "gol atma" peşinde koşan ve meslek odaları ile TMMOB`yi yok sayan, siyasi iktidar ve idareden bağımsız olamayan bu komisyonun kurulmasını ve uygulamalarını kabul etmeyeceğimizi, bu yönetmeliğe karşı hukuki ve meşru zeminde girişimlerimizi sürdüreceğimizi bildiriyor, ülkenin ve toplumun yararına olan madencilik politikalarının hayata geçirilmesine ve üyelerimizin haklarını korumak için yaşamın her alanında mücadele etmeye devam edeceğimizi ifade ediyoruz.

    Saygılarımızla;

     

    TMMOB Jeoloji Mühendisleri     

    Yönetin Kurulu     

    TMMOB Maden Mühendisleri Odası

    Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 2178
Yayın Tarihi: 31.07.2017