TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TÜRKİYE VARLIK FONU KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI’ YLA İLGİLİ 26. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİNE AÇIK MEKTUP

TÜRKİYE VARLIK FONU KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI’ YLA İLGİLİ 26. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİNE AÇIK MEKTUP

Sayın Milletvekilim,

Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı` nın TBMM` nin ilgili komisyonlarında görüşülmeye başlamış olduğu malumunuzdur.

Söz konusu Kanun Tasarısı` nın, jeoloji ve maden mühendisliği mesleğine, mühendislerine, meslek Odalarına ve madencilik sektörüne etkileri açısından bakıldığında ve yaratacağı sonuçlar da düşünüldüğünde, 31nci maddesi ile ilgili görüş ve endişelerimizi sizinle paylaşmayı bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz.

Tasarıyla, 3213 Sayılı Maden Kanunu` na eklenecek olan EK MADDE 14, madencilik sektöründe ve bu sektörde çalışan jeoloji, maden ve jeofizik mühendisleri açısından ciddi sorunlar yaratacak bir niteliktedir.

Söz konusu madde aşağıdaki düzenlemeleri getirmektedir.

"EK MADDE 14-Uluslararası standartlar ile bilimsel ve teknik esaslara göre yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişiler tarafından, madenlerin aranması, araştırılması ve üretilmesi ile ilgili açık, güvenilir, uygulanabilir kaynak ve rezerv bilgilerini oluşturmak, bunlarla ilgili raporlama standartları ve kriterleri belirlemek, sistem kurmak, uygulamak, geliştirmek ve yayımlamak, bu faaliyetler ile ilgili strateji ve hedefler oluşturmak, yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişilerde aranan nitelikleri belirlemek, bunlara eğitim vermek, sertifikalandırmak, sicil ve sicil kayıtlarını tutmak, denetlemek, ihtar vermek, belgeleri askıya almak veya iptal etmek, uluslararası benzeri kuruluşlara üye olmak veya bunlarla işbirliği yapmak, görev alanına giren konularda eğitim, araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetler ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve yayımlamak amacıyla, kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynakları ve Rezerv Raporlama Komisyonu kurulmuştur. UMREK` in mali işleri dâhil her türlü sekretarya hizmetleri Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. UMREK eğitim, sertifika, aidat, yayın ve diğer faaliyetlerden gelir elde edebilir.
UMREK, görevlerini yerine getirirken bağımsızdır. UMREK görevlerini yerine getirirken resmi ve özel kurum, kuruluş ve kişilerden belge, bilgi ve görüş isteyebilir.
UMREK üyelerine verilecek huzur hakkı Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
UMREK` in teşkili, yönetimi ve çalışması ile üyelerinin atanmasında aranacak nitelikler, görev süresi ve üyeliğin sona ermesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." şeklindedir.


İlk bakışta, mühendislik hizmetlerinin daha iyi verilmesi ve kusurlu uygulamaların önüne geçilmesi gibi olumlu değerlendirilebilecek olan bu madde, yasalaşması halinde uygulamada önemli sorunlara yol açacak niteliktedir.

Tasarı öncelikle 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun`un 1 inci maddesinde belirtilen  "Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde mühendislik ve mimarlık unvan ve salahiyeti ile sanat icra etmek isteyenlerin    Mühendislik veya Mimarlık tahsilini gösteren Türk yüksek mekteplerinden verilen diplomalara haiz olması şarttır." hükmüne açık aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü tasarı maddesinin yasalaşması halinde; oluşturulacak bir kuruluş tarafından yetkilendirilip sertifikalandırılan mühendislere sadece mesleklerini icra etme hakkı tanınacak, diploması ile mesleklerini yapmaya hak kazanmış diğer mühendislere bu hakkın kısıtlanması söz konusu olacaktır.

Bu tasarı maddesi ile, üniversitelerimizin mühendislik bölümlerinden mezun olup diplomaya hak kazanmış ilgili mühendisler madencilik alanında belge ve rapor hazırlayıp imzalayamayacak; sadece oluşturulacak bir komisyonun koyacağı kriterler sonucu yetkilendirilen sınırlı sayıdaki mühendisler madencilik alanında iş yapmaya yetkili olacak, diğer mühendisler işsiz kalarak sektörün dışına itileceklerdir.

Yine bu tasarı maddesinin yasalaşması halinde, Mühendislik hizmetlerinde kamu denetimi de yok edilmiş olacaktır. Yetkin mühendis olarak belgelendirilerek, tecrübe ve yetkinliğe sahip olduğu varsayılan kişilerin her yaptığı iş ve hazırladığı her rapor doğru kabul edilerek işin ve hizmetin yerinde denetim ve kontrolü ciddi zafiyete uğrayacaktır.

Diğer taraftan, bu madde ile asıl olarak Anayasanın 135. Maddesine dayanılarak kurulmuş, 6235 ve 3458 sayılı kanunlarla görev yetkileri belirlenmiş Türk Mühendis  ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odalarının meslek üyeleri üzerindeki "kayıt, aidat, mesleki denetim, eğitim ve mesleki uzmanlık alanlarına göre takibi" gibi konularda yapması gereken görev ve yetkilerinin tamamının bakanlık tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde oluşturulan ve kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynakları ve Rezerv Raporlama Komisyonu tarafından yerine getirilmesinin hedeflendiği görülmektedir.

Bilindi üzere Anayasamızın 168. maddesine göre maden kaynaklarımız kamusal kaynak olarak görülmekte, buna ilişkin her türlü düzenleyici işlemi yapma görevi ise Bakanlar Kurulu adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca ifa edilmektedir. Gerek söz konusu bakanlığının kuruluş kanunu, gerekse 3213 sayılı Maden Kanununa göre Bakanlığın ; "Uluslararası standartlar ile bilimsel ve teknik esaslara göre yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişiler tarafından, madenlerin aranması, araştırılması ve üretilmesi ile ilgili açık, güvenilir, uygulanabilir kaynak ve rezerv bilgilerini oluşturmak, bunlarla ilgili raporlama standartlarını belirlemek, sistem kurmak, uygulamak, geliştirmek ve yayımlamak, bu faaliyetler  ile ilgili strateji ve hedefler oluşturmak, yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişilerde aranan nitelikleri belirlemek, bunlara eğitim vermek" ile görevleri bulunmasına rağmen Ek 14.Madde ile bu konuda yeniden yetki istemesine gerek olmadığı düşünülmektedir.

Yine ilgili üniversitelerin mühendislik fakültelerini tamamlayarak bir mesleki uzmanlığı elde etmiş, yüksek lisans veya doktora yaparak kendisini geliştirmiş ve yetkin hale getirmiş, Anayasamızın 135. Maddesine göre kurulmuş bulunan TMMOB bağlı odalardan birine üye olmuş ve ürettiği mesleki hizmet ürünlerini sicillerine işleterek kendi uzmanlık alanına ilişkin çalışmaları dökümente eden bir mühendisin bir de bakanlık tarafından atama ile oluşturulmuş bir komisyonun belirlediği kriterlere göre ikinci kez yetkilendirilmek istenmesi hem hukuken, hem vicdanen doğru olmadığı gibi hiç bir ülkede de buna benzer bir örnek düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca, 6235 sayılı yasa ile TMMOB ve bağlı odalarına verilen "üyelerin mesleki sicillerin tutulması, kayıt, üye aidatı, mesleki uzmanlık alanına ilişkin düzenleyici ve denetleyici faaliyetlerin" tamamına ilişkin görevlerin kimlerden oluşacağı bilinmeyen  ve Bakanlık tarafından atanacak bir komisyona verilmesi de doğru olmadığı gibi, başta TMMOB`ye Jeoloji ve Maden Mühendisleri Odalarımızı işlevsiz hale getirmek dışında bir amaca da hizmet etmeyeceği düşünülmektedir.

Yine yapılan düzenlemede hedeflenen amaçlardan birinin de oluşturulan bu komisyonun uluslararası kuruluşlara üye olabileceği ve bu vesile ile yetkilendirdiği kişilerin düzenleyeceği raporların uluslararası kişi, kuruluş, bankalar veya borsalar tarafından kabul edileceği belirtilmektedir. Yapılan bu düzenleme ile amaçlanan bu hedefin gerçekleştirilmesi de olanaklı görülmemektedir.

Şöyle ki;
1- Bu kapsamdaki bir Uluslararası kuruluşlara üye olmanın temel kriterlerinden biri, idareden bağımız olması gerekmektedir. Oysa yapılan düzenlemede komisyonun kimlerden oluşacağı belli olmadığı gibi, yine komisyonun çalışma ilkeleri, görevleri, üyelerin üyelik süreleri bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlemekte ve komisyon üyelerinin de Bakanlık tarafından atanacağı belirtilmektedir. Hatta tüm dünyada bu komisyonlarda görev alanlar gönüllülük temelinde hizmet üretirken, komisyon üyelerine birde huzur hakkı ödeneceği de yeni düzenleme içinde yer almaktadır. Görev, yetki, sorumluluk, atama usul ve esasları ile ücretleri Bakanlık tarafından belirlenen bir komisyonun idareden bağımsız olduğunu iddia etmenin mümkün olamayacağı düşünülmektedir.

 2- Yine Ülkemiz adına maden kaynaklarımıza ilişkin "ruhsat verilmesi, ruhsatların ihale edilmesi, ruhsat sahalarında arama, işletme, işletme sonrası yapılacak işlemler ile izleme, kontrol ve denetim hizmetleri" Bakanlığa bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılmaktadır. Yapılan düzenleme ile oluşturulan Komisyonun tüm sekretarya ve mali harcamaları da MİGEM tarafından yapılacağı ifade edilmektedir.

Sonuç olarak; atama, çalışma, mali ve idari gibi her alanda Bakanlığın bir fonksiyonu olan  "komisyonun" bağımsız karar alması veya idareden bağımsız kabul edilmesi mümkün olmayacağı düşünüldüğünden bu komisyonun uluslararası kuruluşlara üye olması mümkün olamayacağı gibi,  yine bu komisyon tarafından yetkilendirilen kişiler tarafından düzenlenen raporların da uluslararası geçerliliği de olmayacaktır.

3- Madencilik alanındaki uluslararası düzenleme ve sistematiğe bakıldığında mühendisler  ve mühendislik alanındaki düzenleyici iş ve işlemler ile belgeler ulusal meslek örgütleri tarafından yapılmaktadır. Madencilik konusunda uzman ve düzenleyici konumunda ki ülkelerin mevzuatları incelendiğinde ülkemizde ki meslek odalarının muadilleri olan Avrupa Jeologlar Birliği, Güney Afrika Doğa Bilim Meslekleri Konseyi,     Avusturalya Yerbilimciler Kurumu, Amerikan Jeologlar Birliği gibi meslek örgütlerine üye kişilerin düzenledikleri raporların, ilgili kişi, kuruluşlar tarafından kabul edildiği bilinmektedir.

Sonuç olarak, madencilikte mevcut sorunların kaynağına inmeyen, mühendisler arasında kastlaşma oluşturacak olan ve  mühendislerin diplomaları ile kazanılmış haklarını elinden alan, yetkin mühendis uygulamasını getiren, meslek örgütlerinin çalışmalarına güvenmeyen, meslek örgütlerinin içini boşaltarak görev ve  yetkilerini bir komisyona devreden, ülke madencilik ve mühendislik hizmetlerine bir katkısı olmayacağı düşünülen, Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı`nın 31inci maddesinde yer alan ve 3213 Sayılı Maden Kanunu`na eklenmesi öngörülen EK MADDE 14` ün tasarı metninden çıkarılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Biz madencilik alanında faaliyet gösteren ve yaklaşık 45.000 jeoloji ve maden mühendisini ilgilendiren ve odalarımızın görüşleri alınmaksızın meslek alanımızı ilgilendiren böylesi bir düzenlemenin tasarı metni içerisinden çıkarılması yönünde katkı ve desteklerinizi talep ediyor, saygılar sunuyoruz.

              Ayhan YÜKSEL                                  Hüseyin ALAN
TMMOB Maden Mühendisleri Odası       TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
       Yönetim Kurulu Başkanı                       Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 520
Yayın Tarihi: 12.08.2016