TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU, ÖMERLER YERALTI İŞLETMELERİNİN RÖDÖVANSLA DEVİR GİRİŞİMLERİNİ DERHAL DURDURMAK ZORUNDADIR
TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU, ÖMERLER YERALTI İŞLETMELERİNİN RÖDÖVANSLA DEVİR GİRİŞİMLERİNİ DERHAL DURDURMAK ZORUNDADIR
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) Garp Linyit İşletmeleri Müdürlüğü bünyesinde yer alan Ömerler-A panosu, Kurumun öz kaynaklarıyla yeraltı üretimi yaptığı son işletme olarak stratejik önem taşımaktadır. Buna rağmen saha, hiçbir makul gerekçe ortaya konmadan TKİ iştiraki Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye (KİAŞ) devredilmiştir.
TKİ’nin kamu yararı için kurulmuş iştirakleri olan KİAŞ ve Yeni Anadolu Madencilik A.Ş., zaman içinde kamu kaynaklarını üçüncü şirketlere aktarabilmek amacıyla kullanılan bir araca dönüştürülmüştür. Bu şirketler üzerinden gerçekleştirilen ihalesiz ve denetim dışı devir işlemleri; hukuka, kamu yararına ve eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Bu yöntemle, maden sahalarının belirli şirketlere “ayrıcalıklı erişim” sağlanması, kamunun denetiminin devre dışı bırakılması ve ciddi kamu zararlarının oluşması artık sistematik bir hale gelmiştir.
Kamu İhale Kanunu’na tabi olmayan bu iştirakler üzerinden gerçekleştirilen işlemler sonucunda;
- TKİ’nin kurumsal yapısı zayıflatılmakta,
- Kamu eliyle yapılan yatırımlar özel şirketlerin kullanımına sunulmakta,
- Kömür üretimi ve piyasası belirli grupların kontrolüne bırakılmaktadır.
Ömerler-A sahasının devri, ülkemizde uzun yıllardır eleştirilen özelleştirme uygulamalarının en tipik ve en sorunlu örneklerinden biridir. TKİ tarafından yıllara yayılan yatırımlar tamamlandıktan sonra, bu hazırlığın tüm getirilerinin özel bir şirkete devredilmesi planlanmaktadır. Bu durum, özelleştirme görüntüsü altında kamu kaynağının özel çıkar gruplarına tahsis edilmesidir ve bunun adı ne kamu yönetimi ne de kamu yararıdır.
Oysa Rödövans Yönetmeliği’nin 35. maddesi, bir sahanın rödövans yöntemiyle devredilebilmesi için Kurum tarafından işletilemeyecek durumda olması şartını açıkça düzenlemektedir. TKİ’nin öz kaynaklarıyla yıllardır işletilen ve ciddi yatırımlar yapılan Ömerler-A için böyle bir şartın oluştuğu yönünde hiçbir teknik, ekonomik veya hukuki açıklama yapılmamıştır. Bu nedenle devir işlemi hukuken tartışmalı, idari yönden ise tamamen gerekçesizdir.
TKİ Yönetimi’nden açıklanmasını talep ediyoruz:
- Ömerler-A panosunun KİAŞ’a devredilmesine dayanak oluşturan teknik, ekonomik veya hukuki hangi şartlar oluşmuştur?
- Henüz kamuoyuyla paylaşılmayan bu gerekçeler neden gizlenmektedir?
- KİAŞ üzerinden Ömerler-A panosunu devralmak için başvuruda bulunan şirket veya şahıslar kimlerdir?
- Kamu yararı gereği bu isimlerin açıklanmaması, işlemleri baştan itibaren şaibeli hale getirmektedir.
- TKİ’de geçmişte yöneticilik yapmış kişiler tarafından bu sahaya ilişkin bilgi-belge talepleri olmuş mudur?
- Bu taleplerin amacı nedir ve kimlerin çıkarına hizmet etmektedir?
- TKİ iştirakleri kullanılarak, aynı kişi veya gruba ait şirketlere birden fazla maden sahasının devredildiği iddiaları doğru mudur?
Bir kez daha güçlü biçimde uyarıyoruz:
Kamuya ait maden varlıklarının denetim dışı, şeffaf olmayan, ihalesiz yöntemlerle üçüncü kişilere devri kabul edilemez. Bu tür uygulamalar kamu zararına yol açmakta, kamu kaynaklarının özel çıkar gruplarına aktarılmasına zemin hazırlamakta ve TKİ’nin kurumsal bütünlüğünü ortadan kaldırmaktadır.
Ömerler-A sahasının KİAŞ'a devrine ilişkin tüm işlemler başta Sayıştay olmak üzere ilgili denetim kurumları tarafından ivedilikle incelenmeli; hukuka aykırı olduğu görülen bu sürecin tamamı derhal durdurulmalı ve iptal edilmelidir.
TKİ, ülkenin kömür politikası açısından stratejik önemde olan yeraltı üretimini kendi personeli ve kendi imkânlarıyla devam ettirmeli, kamu yararını ortadan kaldıran tüm özelleştirme uygulamalarından vazgeçmelidir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
07.12.2025 – Ankara