TMMOB Maden Mühendisleri Odası

SPUTNIK TÜRKİYE | Türkiye ve dünyada nadir toprak elementleri tartışmaları: 'Asıl değer, teknolojiyi üreten ülkelerde kalıyor'

SPUTNIK TÜRKİYE | Türkiye ve dünyada nadir toprak elementleri tartışmaları: 'Asıl değer, teknolojiyi üreten ülkelerde kalıyor'
Eskişehir’deki nadir toprak elementleri rezervleri de, işlenme hakkının ABD’ye verildiği iddialarıyla Türkiye gündemine oturdu. İddia yalanlansa da gündem de yerini koruyor. Türkiye’deki rezervlerin durumunu ve işlenmesindeki faktörleri Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel Sputnik Türkiye’ye anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 7 Ekim’deki TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Eskişehir Beylikova’da bulunduğu belirtilen nadir toprak elementleri rezervleri işleme hakkını ABD’ye verdiğini iddia etti ve “Türkiye nadir elementlerle ilgili ayağa kalkmalıdır. Erdoğan kendi geleceği için bu ülkenin nadir elementlerini satamaz” dedi. CHP'ye İletişim Başkanlığı'ndan jet yalanlama geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yaptığı açıklamada ‘sahanın ABD’ye devredileceği’ yönündeki iddiaların ‘tamamen asılsız’ olduğunu belirttiği açıklamada “Beylikova Nadir Toprak Elementleri sahası, Türkiye’nin madencilik tarihindeki en stratejik keşiflerinden biridir ve bu alandaki çalışmalar yerli ve millî imkanlarla yürütülmektedir” ifadelerine yer verdi.
Peki Eskişehir Beylikova’da durum ne?
Sputnik Türkiye’ye konuşan Maden Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Ayhan Yüksel, dünyada giderek artan nadir toprak elementleri rekabetinin, enerji dönüşüm süreciyle doğrudan bağlantılı olduğunu söylüyor. Yüksel, Türkiye’nin Eskişehir Beylikova’daki rezerv sahasının önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak bu elementlerin işlenmesi için gerekli teknolojinin henüz geliştirilmediğini belirtti.

‘Çin, Türkiye, Brezilya, Rusya gibi ülkelerde yüksek rezerv var’

Dünyadaki rezerv dağılımına da değinen Yüksel, “Şu anda Çin birinci sırada. Türkiye, Vietnam, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerde de yüksek rezerv var ama ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya yeterli kaynağa sahip değil. Dolayısıyla bu ülkeler nadir toprak elementlerinin ticaretine muhtaç durumda” diye konuştu.
Yüksel, Çin’in bu alanda stratejik bir adım attığını belirterek şunları söyledi:

Çin artık nadir toprak elementlerini ham madde olarak ihraç etmiyor. Kendi sanayisinde kullanarak batarya ve motor gibi yüksek katma değerli ürünlere dönüştürüp satıyor. Yani artık cevheri değil, teknolojiyi pazarlıyor.

‘Beylikova sahası potansiyel taşıyor ama teknoloji eksiği aşılmalı’

Türkiye’deki duruma değinen Yüksel, Beylikova sahasının 1970’li yıllarda MTA tarafından tespit edildiğini hatırlatırken ekledi:

Türkiye’de Eskişehir Beylikova’daki rezerv 694 milyon ton olarak açıklanıyor ama bunun içinde nadir toprak elementlerine girmeyen mineraller de var. Ekonomik anlamda değerlendirilebilir nadir toprak elementlerinin miktarı 2 ila 4 milyon ton civarında.

Bu tesiste şu anda cevherin nasıl ayrıştırılabileceği üzerine Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Ancak Türkiye’nin henüz bu elementleri birbirinden ayırabilecek ‘solvent extraction’ (ayrıştırma) teknolojisine sahip olmadığını üzülerek söylemeliyim. Uranyum ve toryumu da henüz ayrıştıramıyoruz.

Bu teknolojiyi geliştiremezsek elimizdeki mineralleri konsantre halde ihraç ederiz. Sonra o ülkelerden elektrik motoru, rüzgar tribünü, güneş paneli gibi ürünleri yüksek fiyatla geri alırız. Türkiye’deki madenciliğin temel sorunu bu. Biz cevheri satıyoruz, ürünü ithal ediyoruz. Finansman sağlanır ve üniversiteler desteklenirse Türkiye bu teknolojiyi geliştirebilir.

Kaynak: https://anlatilaninotesi.com.tr/20251015/turkiye-ve-dunyada-nadir-toprak-elementleri-tartismalari-asil-deger-teknolojiyi-ureten-ulkelerde-1100202750.html


Okunma Sayısı: 4
Yayın Tarihi: 15.10.2025