TMMOB Maden Mühendisleri Odası

43. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

43. Dönem Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi

12668 Üye, 5 Şube, 40 İl, 16 İlçe, 32 İşyeri ve 18 Üniversite Genç Madenci Temsilciliği ile örgütlü bulunan TMMOB Maden Mühendisleri Odası‘nın, 43. Olağan Genel Kurulu sonunda, Ülke ve Dünya gündemine ilişkin, aşağıdaki görüş ve önerilerin kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır.

Vahşi kapitalist sömürünün bugün ortaya çıkardığı sonuç milyonlarca yoksul, milyonlarca işsiz, yok oluşa sürüklenen dünya, savaş, felaket ve krizdir. Dünyada askeri masraflar için yılda 1 trilyon dolardan fazla para harcanmaktadır. Bunun 300 milyar dolarıyla azgelişmiş ülkelerin temel sağlık, eğitim, konut sorunları çözülebilmektedir. Dünyada yaşayan insanların yarısı günde 2 dolardan az parayla geçinmektedir. Her gün 30 bine yakın insan açlıktan ölmektedir. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası güçler aracılığıyla egemen kılınmaya çalışılan politikalar sonucu zengin ülkeler daha zenginleşmekte, yoksul ülkeler daha da yoksullaşmaktadır. Eşitsizlik ve yoksulluk, ülkelerin ekonomik ve siyasal bağımlılıklarına yol açmaktadır.

Türkiye‘de bugün iktidar yapısı büyük oranda değişmiştir. AKP‘nin temsil ettiği ittifak devlet olmuştur. Statüko/demokrasi ikilemi de yer değiştirmiş; AKP eliyle yeni bir statüko inşa edilmiştir. Bu değişimle birlikte rejimin bekçileri de değişmiş, her alanda bir tasfiye gündeme gelmiştir. Yani ülkemizde güç merkezi değişmiş ancak eksen sabit kalmıştır. Ülkemizde yaşanan bütün önemli gelişmelerde olduğu gibi bugün de yaşananlar emperyalizme bağımlılık ilişkileri çerçevesinde gündeme gelmektedir. Yani eksen yine emperyalizmdir. Bu yeni düzenin güç merkezi ise Pensilvanya‘dır. Ülkemizde iktidar olan AKP, tekelci iktidarını kurma yönünde önündeki yargı engelini de ortadan kaldırmıştır. Yürütmenin yetkileri arttırılarak iktidarın giderek başkanlık sistemine geçişle tek bir elde toplanacağı çağımızın padişahlık sistemi kurulmaya çalışılmaktadır..

AKP iktidarının "ileri demokrasisi", ülkemizi adeta açık bir cezaevine çevirmiş, korku imparatorluğu kurulmuştur. Özgür üniversite isteyen öğrenciler, düşüncelerini açıklayan bilim insanları, seçilmiş siyasiler, derelerini savunanlar, yaşamı savunanlar cezaevlerine tıkılmış, muhalifler uydurma gerekçelerle sindirilmeye çalışılmaktadır. Değişim adı altında ılımlı islam modeli halkımıza dayatılmaktadır.

Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs, Gençliğe Hitabe gibi değerler tartışmaya açılmakta, değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. Dindar gençlik, kindar gençlik gibi tanımlar yetkili ağızlar tarafından gündeme getirilmekte ve gençlerimizin geleceği karartılmaktadır.

Uygulanan politikalarla ülkemizdeki gelir dağılımı iyice bozulmuş, zengin daha zengin olurken yoksul daha da yoksullaşmıştır. Toplumun en üstteki % 20 lik kesimiyle, en alttaki % 20 lik kesiminin milli gelirden aldıkları pay arasında ciddi bir uçurum bulunmaktadır.

AKP‘nin çıkardığı yasalarla, hem mesleğimiz hem de örgütlerimiz doğrudan etkilenmektedir. Bakanlıkların yapısında meydana gelen değişiklikler sonucu TMMOB örgütlülüğü, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü çatısı altında yok edilmeye, tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Bugün AKP‘nin mesleğimizi ve örgütümüzü hedef alan KHK saldırısı karşısında direnmek, sadece bizlerin örgütü olan TMMOB‘nin korunması anlamına gelmemektedir. Çünkü bizim mesleğimiz ve örgütümüz; halkımızın yaşamının odak noktasında yer almaktadır. Doğal olarak bu saldırı dalgasına karşı direnmek, ülkemiz ve halkımızın geleceği için de direnmek anlamına gelmektedir. İşte tüm bu nedenlerle gün, ülkemizin geleceğine sahip çıkma; savaşlara, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı, küresel kapitalizmin taşıyıcısı, "üsttekine han hamam, alttakine din iman düzeni"nin yürütücüsü AKP‘ye karşı, yüksek sesle "dur deme" zamanıdır. Odamız, bu yanlışlıklara yüksek sesle itiraz ettiği için susturulmaya çalışılmakta ve saldırıya uğramaktadır. Ancak, herkes şunu çok iyi bilmelidir: Maden Mühendisleri Odası, dün olduğu gibi yarın da haksızlığa, eşitsizliğe ve sömürüye karşı mücadelesine devam edecektir. Bu, ülkemiz ve halkımız için yapılan bir görevdir. Bu konuda tek güvencemiz, örgütlülüğümüz ve üyelerimizdir.

Ülkemizin en önemli sorunlarının başında Kürt sorunu gelmektedir. Yıllardır kan ve gözyaşından başka bir sonuç getirmeyen, ırkçı ve gericiliğin beslenmesinde ideolojik bir araç olarak kullanılan bu sorunun onurlu bir biçimde çözülmesi, yaşadığımız demokrasi sorununun çözülmesi konusunda ön açıcı olabilecektir.

Son yıllarda uygulanan yanlış ekonomik politikalardan en fazla zarar gören sektörlerin başında madencilik sektörü gelmektedir. Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, sadece fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu anlamda, madencilik ve sanayi sektörleri karşılıklı olarak birbirlerini besleyen sektörlerdir. Entegrasyonları sağlandığı ölçüde büyürler. Dolayısıyla, ülke sanayisinin gelişememesi madencilik sektörünü de olumsuz etkilemekte, bu sektöre yapılabilecek yatırımlar, hızla hizmetler sektörüne kaçmakta ve madencilik sektörünün ülke ekonomisine katkısı giderek düşmektedir. 2011 yılında tüm maden ihracatımız yaklaşık 4 milyar dolar olmuştur. Bu dönemde demir-çelik hurda ithalatına 10 milyar dolar, alüminyum ve alüminyum eşya ithalatına 3,3 milyar dolar, bakır ithalatı için 1,5 milyar dolar, kömür ithalatı için 3 milyar dolara yakın döviz ödenmesi bu yanlışlığı açıkça ve çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.

Sektörde iş kazaları son yıllarda belirgin olarak artmakta ve hayatını kaybedenler içerisinde maden mühendisi meslektaşlarımız da bulunmaktadır. Özellikle yeraltı kömür madenciliği, işçi sayısı başına düşen kaza ve ölüm sıralamasında bütün sektörlerin başında yer almaktadır.

Ülkemizde yaşanan işsizlik sorunu meslektaşlarımız arasında da oldukça yüksek düzeydedir. Odamıza kayıtlı 12.500 üyenin % 40‘ından fazlası işsiz ya da başka bir iş yapmaktadır. Bu oran yeni mezun üyelerimizde daha da yüksektir. Yaşamlarının en güzel yıllarını mühendis olmak için tüketen gençlerimizi işsiz bırakarak geleceklerini karartmak onlara yapılan en büyük haksızlıktır. Ailelerinin sınırlı olanaklarını zorlayarak okuyan ve maden mühendisi olmaya hak kazanan meslektaşlarımıza iş olanağı yaratmak hükümetin asli görevleri arasındadır. Her hafta sadece faiz olarak birilerine bir milyar dolar kaynak aktaran siyasi iktidarlar, madencilik yatırımlarına yeterince kaynak ayırmayarak bugünkü olumsuz tablonun sorumlusu olmuşlardır.

Maden Mühendisleri Odası‘nın görevi ve yasal hakkı olan mesleki denetimin engellenerek üye denetimini yeterince yapamaması da sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede gereken yasal düzenlemeler zaman geçirilmeden yapılmalıdır.

Bütün bu tespitlerin ve değerlendirmelerin ışığında;

•·        Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de; maden mühendislerinin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak, mesleklerini toplum yararına kullanmalarına yönelik mekanizmaları yaratmak, madencilik politikalarının halkın yararına düzenlenmesi ve uygulanması için öneriler geliştirmek, bunların uygulanmasına yönelik çalışmalar yapmak ve çaba harcamak en temel çalışma alanlarımız arasında yer alacaktır.

•·        Üyelerimizden alacağımız güçle diğer demokratik kitle örgütleriyle işbirliği içinde ülkemizin ve mesleğimizin sorunlarının çözümüne daha fazla müdahil olmayı bir görev kabul ediyoruz. Odamız, üyelerinin desteğiyle bu güne kadar sürdürdüğü örgütlü mücadeleye devam edecek ve bu nedenle yapılacak saldırılara örgütlülüğünü daha da güçlendirerek yanıt verecektir.

•·        Demokrasi ve eşitlik ilkesi ile çözülmesi gereken Kürt sorunu, otuz yılı aşkın bir süredir devam eden savaş ortamında çözümsüzlüğe terk edilmiştir. Gerçek çözüm; yaşama hakkı, çalışma hakkı, etnik ve kültürel kimlikler ve kendi kaderini tayin hakkı gibi evrensel olarak kabul edilen hakların tüm yurttaşlarımızın için tanındığı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yapının kurulmasından geçmektedir. Herkesin dilini, kültürünü özgürce yaşayabileceği, insanımızın kardeşçe ve bir arada yaşadığı bir ülke ancak demokratik bir ülke olabilir. Odamız bunun başarılabilmesi için çaba sarfeden, demokrasiye ve barışa inananların mücadelesinin içinde yer alacaktır.

•·        Planlamadan vazgeçilmiş ve sektörün işlevi, ülkeye döviz girdisi sağlamak üzere yurt dışına hammadde ihracı yapma düzeyine indirgenmiştir. Ülkemizin geleceği, IMF ve Dünya Bankası politikalarının uygulamalarında değildir. Öz kaynaklarımıza dayalı kalkınma modelleri uygulayarak sanayileşmiş refah toplumu yaratmak öncelikli politikamız olmalıdır. Odamız; doğal kaynaklarımızın her türlü talanına, tüm gücüyle karşı çıkacaktır.

•·        Madencilik sektörü daha yakından izlenmeli, değerlendirilmeli ve kaza önleme çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmelidir. Gerekli önlemler alınmazsa bu acı olaylar periyodik olarak devam edecektir. Çıkarılan yasalarla çalışma hayatı tamamen güvencesiz hale getirilmiş, taşeronlaşma ve esnek çalışmayla çalışanların yaşamı cehenneme çevrilmiştir. Bunun adı emekçiden alıp sermayeye can vermektir. Ölümlerin nedeni işte bu anlayışta saklı olan daha fazla sömürme hırsıdır. Ölüm yoksulların, çalışanların kaderi olarak sunulmaktadır. Eğer "bu bir kader" diyorlarsa Odamız buna boyun eğmeyecek ve kaderimizi kendi ellerimizle değiştireceğimiz ana kadar mücadele edecektir.

•·        Madencilik sektöründe giderek büyüyen işsizlik sorununun çözümü için öncelikle kamu eliyle istihdam yaratma uygulamaları başlatılmalı ve istihdama olumlu katkıları olacak sektörler, projeler desteklenmelidir. Bu yapıların verimli çalışmasını sağlayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Odamız yeni yatırımlarla işsizliğin azaltılmasına ve bu doğrultuda madenciliğin desteklenerek sektörün canlandırılmasına yönelik çalışmaların takipçisi olacaktır

•·        Çalışan meslektaşlarımızın işyeri koşulları iyileştirilmeli, insanca yaşayabilecekleri ücretler ve sosyal olanaklar sağlanmalıdır. Tüm maden işletmelerinde maden üretimi, mutlaka yeterli sayıda maden mühendisi nezaretinde yapılmalıdır. Teknik nezaretçi ve iş güvenliğinden sorumlu olan mühendis ücretini, denetlemek durumunda olduğu işyeri sahibinden almakta olup bu durum mühendisin işletme ile ilgili kararlarında özgür davranmasını engellemektedir. Her yıl aramıza katılan 1000‘in üzerindeki meslektaşımıza iş, aş olanağı sağlamak, onlara insanca yaşayabilecekleri ortamları yaratmak hükümetin Anayasal görevidir. Odamız, bu konuda yetkilileri uyarmaya devam edecektir.

Toplumun gerileştirilmesinin bir başka yansıması, karşımıza kadın sorunu olarak çıkmaktadır. Kadına karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uygulaması hızla yükselmektedir. İş yerlerinde ve örgütlenmelerde kadın üyelerimize pozitif ayrımcılıklar tanınması ve çalışma ortamlarının kadın üyelerimize uygun düzenlenmesi için gerekli çalışmalar yürütülecektir.

Şüphesiz ki! Ülkemizin içinden geçtiği bu zorbalık dönemi, gençlerin, yani geleceğin sahiplerinin iradesi ve mücadelesi ile aşılacaktır. Bugün AKP zihniyetinin gençlik üzerine uygulamaya çalıştığı karanlık politikaların çıkış noktası da burasıdır. Egemenler gelecekte de egemen kalabilmek için özerk-demokratik üniversite isteyenleri, eşit, parasız, bilimsel, ana dilde eğitim isteyenleri, ücretli-sigortalı staj hakkı isteyenleri, bağnazlığa, emek sömürüsüne, cinsiyetçiliğe, emperyalizme, faşizme karşı olanları sindirmeye ve susturmaya çalışmaktadır. Bugün, geleceği kazanmak için mücadele eden gençlerin yanında yer almak, ölümün, zulmün, karanlığın iktidarına verilebilecek en güzel yanıt olacaktır. Bugün Odamızın gençlik örgütü olan Genç Madenci‘yi büyütmek gerek Odamızın, gerekse daha yaşanır, adil, özgür, demokratik bir ülke özleminin ve mücadelesinin olmazsa olmazıdır. Gençlik geleceğimizdir.

Maden Mühendisleri Odası 43. Olağan Genel Kurul delegeleri olarak TMMOB ve Oda‘mızın varlığını koruması bilim ve teknolojinin ışığında mücadelesini sürdürmesini dilerken yukarıda sıraladığımız temel düşüncelerle, üretken, ürettiğini paylaşan, emeğe saygılı, barış ve kardeşlikten yana demokratik bir ülke olma ve demokratik bir dünya talebimizle üzerimize düşen görevi yerine getireceğimize kamuoyuna bildiririz.

Saygılarımızla.

TMMOB

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

43. OLAĞAN GENEL KURULU

Okunma Sayısı: 1072
Yayın Tarihi: 05.03.2012